Emevi İslamı ve Kerbela Kıyamının Önemi (1)

Emevilerin Gerçek Yüzü

İmam Ali (a.s) şehit olduktan sonra İmamet görevini İmam Hasan  (a.s) devraldı ve İmam Ali’nin (a.s), Muaviye ile olan savaşını devam ettirmek için bir ordu hazırladı. Ama Muaviye, İmam Hasan’ın (a.s)  ordu kumandanlarını parayla satın alarak, İmam Hasan’ı (a.s) anlaşma yapmaya zorladı. İmam Hasan (a.s) da o günün şartları gereği Muaviye’nin kendisinden sonra hiç kimseyi yerine bırakmaması kaydıyla anlaşmayı kabul etti. Ama Muaviye hilafete geçer geçmez anlaşmayı tek taraflı bozdu,[1] bununla da yetinmedi İmam Hasan’ın (a.s) karısı Cude’yi babası Eşas b. Kays vasıtasıyla kandırarak onu şehit ettirdi.[2] İmam Hasan, (a.s) şehit olunca İmamet görevi imam Hüseyin’e (a.s) geçti. Bu esnada Irak’ta bulunan Ehli Beyt taraftarları İmam Hüseyin’e (a.s) bir mektup yazarak Muaviye ile olan biatlerini bozduklarını ve kendisine biat ettikleri bildirdiler.[3]

Emevilerin İslami yönetimi ele geçirip onu saltanata çevirmelerinin ardından unutulmaya ve yok olmaya başlayan gerçek İslami değerler, İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamı ve Kerbela olayıyla yeniden canlandı ve o zamandan itibaren gerçek İslam, İmam Hüseyin (a.s) ile özdeşleşti. Bundan dolayı bu canlı ve emsalsiz kıyamı yaşatmak ve ayakta tutmak bütün hürriyet âşıkları ve İmam Hüseyin (a.s) dostu insanlar için bir vazife ve görevdir.

Alemlere rahmet olan Peygamber efendimizin (s.a.a) şefkat ve merhametiyle serbest kalan tulaka ehli Emeviler adeta Peygamberimizden (s.a.a)  intikam alırcasına İslamı asıl çizgisinden uzaklaştırıyorlardı. İslam’ın ve Kur’an’ın hedefi olan temiz, nefsini her türlü kötülükten arındırmış ve hidayete ermiş doğru insanlar yetiştirmeyi, üç-beş günlük dünyevi saltanatı elde etmek uğruna değiştirerek zulüm, ölüm, korkutma, dalkavukluk, yalakalık, parayla satın alma vs. şeylere dönüştürdüler.

Müslümanlar Peygamberimizin döneminde ellerinde imkanları bulunmadığı  için savaşa  katılamadıklarından dolayı hüngür hüngür göz yaşı dökerken, inen Kur’an ayetlerindeki emirleri uygulamada adeta birbirleriyle yarışırlarken, Emeviler malda, parada, dalkavuklukta, içkide, kumarda, köle satın almada, ırkçılıkta yarışmayı yaydılar.[4]

Oysa Emeviler Kuran tarafından lanetlenen melun ağaç ve soydular. Hani biz sana: “Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur’an’da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.”[5] Birçok Kur’an müfessirinin naklettiğine göre bir gün Peygamber efendimiz rüyasında bir grup maymunun sırasıyla minberinin üstüne inip çıktığını görür. Rüyanın yorumunda bunların Emeviler olduğu belirtilir. O günden sonra da peygamberimizin hiç güldüğü görülmemiştir.[6]

Emevilerin İslam tarihinde açtıkları kara sayfalar birkaç satırda sıralanamayacak kadar çoktur. Ancak İmam Hüseyin’in (a.s) hareketi ve şanlı kıyamını iyice anlamak için Emevilerin İslam düşmalığını ve İslam’ı tafrif etmek için bulundukları girişimleri iyi anlamak gerekir.

Muaviye’nin babası Ebu Süfyan başından beri İslam’la muhalefet içindeydi ve müşriklerle yapılan bütün savaşlarda Peygamberimiz (s.a.a) ve Müslümanların karşısında yer aldı. Annesi Hind Uhud savaşında kölesi Vahşi’ye Hz. Hamza’yı öldürterek kalbini yerinden söküp İslam’a olan hıncını göstermek için ciğerlerini dişleyen  bir kadındı.

Ebu Süfyan ve ailesi Mekke’nin fethine kadar İslam ve Müslümanlarla olan düşmanlıklarını devam ettirdiler. Allah’ın nurunu söndürmek için can ve mallarını seferber ettiler. Mekke’nin fethinde Peygammberimizin (s.a.a)  genel af ilan etmesi sonucu can korkusundan Müslüman  olan tuleka/serbet kalanlar grubundandırlar. Bütün bunlara rağmen Ebu Süfyan ve Emevilerin İslam düşmanlığı hiçbir zaman bitmedi ve sinsice planlar yapmaya başladılar. İslam’ın karşısında durarak onu yok edemeyeceğini anlayan Ebu Süfyan, din kisvesi altında İslam’a zarar vermek için her fırsatı kolluyordu. Üçüncü halife iş başına gelince  Uhutta Hz. Hamza’nın mezarına giderek o hazretin mezarını tekmeleyip; “Ey Hamza neden yatıyorsun kalkta baksana, daha dün korumak için bize kılıç çektiğin değerler, bugün bizim gençlerimizin eline geçti ve onunla oynuyorlar” diyecek kadar küstah olabiliyordu.[7] Başka bir nakle göre de Ebu Sufyan üçüncü halife hilafete geçince Emevileri toplayarak şöyle demiştir: “Hilafet şimdiye kadar elden ele dolaştı artık gerçek yerini buldu. Bundan sonra onu aynı bir top gibi paslaşın ve kimseye kaptırmayın,[8] ne cennet var ne de cehennem”[9] diyerek gerçekte hiçbir zaman Müslüman olmadığını gösteriyordu.

Özgür ARAPOĞLU

Alevi Din Alimi


[1] – İhkaku’l Hak, Kadı Nurullah Şuşteri c.26, s.568; Sulhu’l Hasan, Razi Âli Yasin s.286.

[2] – el-İrşat. Şeyh Müfit c.2, s.16.

[3] – Zendeganiyi İmam Hasan, Haşim Mahallati c.1 s.463.

[4] – Zendeganiyi İmam Hüseyşn, Haşim Mahallati c.1 s.84’ten itibaren.

[5] – İsra: 60.

[6] – el-Camiu li-Ahkami’l Kur’an, Kurtubi c.11, s.283; Ruhu’l Meani, Alusi c.8 s.102; Mefetihu’l Gayb, Fafruddin Razi c.20 s.361.

[7] – Biharu’l Envar, Meclisi c.33, s.89.

[8] – Ensabu’l Eşraf, Belazuri, c.5, s.12.

[9] – Şerh’i Nehcu’l Belağ’a, İbni Ebi’l Hadit c.2, s.45; Tarih’i Medinet’i Dimeşk, İbni Asakir c.23 s.471 biraz farklılıkla.

Admin Ehlibeyt

Admin Ehlibeyt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir