İmam Mehdi’den Nakledilen Recep Ayı Duası

Şeyh Tusî’nin nakline göre Hz. Mehdi’nin (a.s) özel naiplerinden olan büyük şeyh Ebu Cafer Muhammed b. Osman b. Said’e (r.a) İmam (a.s) şöyle yazmıştır: Recep ayının her gününde şöyle oku:

Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla

Allah’ım! Sırrına emin kıldığın, emrine sevinen, kudretini vasfeden, azametini açıklayan emir sahiplerinin ettiği bütün duaların mana ve mefhumları hakkına sana yalvarıyorum. Onlar hakkında geçerli kıldığın meşiyyetin hakkına sana el açıyorum; onlar öyle kimselerdir ki meşiyyetinle onları kendi kelimelerinin (sırlarının) madenleri, tevhidinin ve hiçbir yerde geçerliliğini kaybetmeyen ve seni tanıyan herkesin onlarla tanıdığı ayet-nişanelerinin ve makamlarının rükünleri kıldın. Seninle onların arasındaki fark, onların senin kulların ve yarattıkların olmalarıdır. Onlara ait her tasarruf senin elindedir; başlangıçları senden ve dönüşleri de sanadır. Onlar destekçiler, şahitler, davetçiler, savunucular, koruyucular ve önderlerdir. Onlar vasıtasıyla yeri göğü doldurdun; böylece senden başka bir ilâh olmadığı (gerçeği) ortaya çıktı. O hâlde bütün bunların ve rahmetinin izzet mevkileri ve makamların ve nişanelerin hakkına senden Muhammed ve Ehlibeyti’ne salât etmeni ve iman ve (doğru yolda) sebatımı artırmanı diliyorum. Ey aşikâr olduğu hâlde gizli ve gizli olduğu hâlde aşikâr olan! Ey nurla zulmeti birbirinden ayıran, ey zatına varılmadan vasfedilen, benzeri olmadan tanınan! Ey sınırlı olan her şeyin sınırını belirleyen ve ey müşahede edilen her şeyin şâhidi; bütün varlıkları var eden, sayılan her şeyi sayan, yok olan her şeyi yok eden!

 Senden başka bir mabud yoktur; yücelik ve cömertlik ehli sensin. Ey hiçbir keyfiyetle vasıflanmayan; hiçbir mekânda yer almayan, bütün gözlerden gizli kalan (Rabbim)! Ey ebedî varlık, ey varlıkları ayakta tutan ve bilinen her şeyi bilen, Muhammed ve Ehlibeyti’ne, seçilmiş kullarına, perde arkasında tuttuğun insanlara, yakınlaştırılmış meleklerine ve saf tutmuş hâlde emrine hazır (bekleyen) tanınmayan kimselere salât et ve bu değerli yüce ayımızı ve ondan sonra gelecek olan haram (hürmetli) ayları bizlere mübarek kıl. Bu ayda nimetlerini bize bollaştır; kısmetlerimizi çoğalt ve yeminlerimizi hedefine ulaştır, en azametlinin azametlisi, en yüce ve en değerli ismin hakkına; öyle bir isimdir ki o, gündüze koyduğunda aydınlandı; geceye koyduğunda karardı. (Allahım!) Senin bizden bildiğin ve bizim farkında olmadığımız kötü amellerimizi bağışla. Bizi en iyi şekilde günahlardan koru. Kendi takdirinle bize yeterli ol. Bize iyi bakışınla minnette bulun; bizi kendinden başkasına bırakma, hayrına ulaşmamızı önleme; bizim için yazdığın ömrümüzü bereketli kıl, içimizdeki (kötülükleri) ıslâh et; bizi kendi (azap ve gazabından) koru; bize iyi bir imanla amel etmeyi nasip buyur; bizi oruç ayına (ramazana) ve ondan sonra gelecek günler ve yıllara (sağlıkla) ulaştır; ey celâl ve kerem sahibi (Allah)

اللهُمَّ إِنِّی أَسْأَلُکَ بِمَعَانِی جَمِیعِ مَا یَدْعُوکَ بِهِ وُلاةُ أَمْرِکَ الْمَأْمُونُونَ عَلَى سِرِّکَ الْمُسْتَبْشِرُونَ بِأَمْرِکَ الْوَاصِفُونَ لِقُدْرَتِکَ الْمُعْلِنُونَ لِعَظَمَتِکَ أَسْأَلُکَ بِمَا نَطَقَ فِیهِمْ مِنْ مَشِیَّتِکَ فَجَعَلْتَهُمْ مَعَادِنَ لِکَلِمَاتِکَ وَ أَرْکَانا لِتَوْحِیدِکَ وَ آیَاتِکَ وَ مَقَامَاتِکَ الَّتِی لا تَعْطِیلَ لَهَا فِی کُلِّ مَکَانٍ یَعْرِفُکَ بِهَا مَنْ عَرَفَکَ لا فَرْقَ بَیْنَکَ وَ بَیْنَهَا اِلّا أَنَّهُمْ عِبَادُکَ وَ خَلْقُکَ فَتْقُهَا وَ رَتْقُهَا بِیَدِکَ بَدْؤُهَا مِنْکَ وَ عَوْدُهَا إِلَیْکَ أَعْضَادٌ وَ أَشْهَادٌ وَ مُنَاةٌ وَ أَذْوَادٌ وَ حَفَظَةٌ وَ رُوَّادٌ فَبِهِمْ مَلَأْتَ سَمَاءَکَ وَ أَرْضَکَ حَتَّى ظَهَرَ أَنْ لا إِلَهَ اِلّا أَنْتَ فَبِذَلِکَ أَسْأَلُکَ وَ بِمَوَاقِعِ الْعِزِّ مِنْ رَحْمَتِکَ وَ بِمَقَامَاتِکَ وَ عَلامَاتِکَ أَنْ تُصَلِّیَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ وَ أَنْ تَزِیدَنِی إِیمَانا وَ تَثْبِیتا یَا بَاطِنا فِی ظُهُورِهِ وَ ظَاهِرا فِی بُطُونِهِ وَ مَکْنُونِهِ یَا مُفَرِّقا بَیْنَ النُّورِ وَ الدَّیْجُورِ یَا مَوْصُوفا بِغَیْرِ کُنْهٍ وَ مَعْرُوفا بِغَیْرِ شِبْهٍ حَادَّ کُلِّ مَحْدُودٍ وَ شَاهِدَ کُلِّ مَشْهُودٍ وَ مُوجِدَ کُلِّ مَوْجُودٍ وَ مُحْصِیَ کُلِّ مَعْدُودٍ وَ فَاقِدَ کُلِّ مَفْقُودٍ،

لَیْسَ دُونَکَ مِنْ مَعْبُودٍ أَهْلَ الْکِبْرِیَاءِ وَ الْجُودِ یَا مَنْ لا یُکَیَّفُ بِکَیْفٍ وَ لا یُؤَیَّنُ بِأَیْنٍ یَا مُحْتَجِبا عَنْ کُلِّ عَیْنٍ یَا دَیْمُومُ یَا قَیُّومُ وَ عَالِمَ کُلِّ مَعْلُومٍ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ وَ عَلَى عِبَادِکَ الْمُنْتَجَبِینَ وَ بَشَرِکَ الْمُحْتَجِبِینَ وَ مَلائِکَتِکَ الْمُقَرَّبِینَ وَ الْبُهْمِ الصَّافِّینَ الْحَافِّینَ وَ بَارِکْ لَنَا فِی شَهْرِنَا هَذَا الْمُرَجَّبِ الْمُکَرَّمِ وَ مَا بَعْدَهُ مِنَ الْأَشْهُرِ الْحُرُمِ وَ أَسْبِغْ عَلَیْنَا فِیهِ النِّعَمَ وَ أَجْزِلْ لَنَا فِیهِ الْقِسَمَ وَ أَبْرِرْ لَنَا فِیهِ الْقَسَمَ بِاسْمِکَ الْأَعْظَمِ الْأَعْظَمِ الْأَجَلِّ الْأَکْرَمِ الَّذِی وَضَعْتَهُ عَلَى النَّهَارِ فَأَضَاءَ وَ عَلَى اللَّیْلِ فَأَظْلَمَ وَ اغْفِرْ لَنَا مَا تَعْلَمُ مِنَّا وَ مَا لا نَعْلَمُ وَ اعْصِمْنَا مِنَ الذُّنُوبِ خَیْرَ الْعِصَمِ وَ اکْفِنَا کَوَافِیَ قَدَرِکَ وَ امْنُنْ عَلَیْنَا بِحُسْنِ نَظَرِکَ وَ لا تَکِلْنَا إِلَى غَیْرِکَ وَ لا تَمْنَعْنَا مِنْ خَیْرِکَ وَ بَارِکْ لَنَا فِیمَا کَتَبْتَهُ لَنَا مِنْ أَعْمَارِنَا وَ أَصْلِحْ لَنَا خَبِیئَةَ أَسْرَارِنَا وَ أَعْطِنَا مِنْکَ الْأَمَانَ وَ اسْتَعْمِلْنَا بِحُسْنِ الْإِیمَانِ وَ بَلِّغْنَا شَهْرَ الصِّیَامِ وَ مَا بَعْدَهُ مِنَ الْأَیَّامِ وَ الْأَعْوَامِ یَا ذَا الْجَلالِ وَ الْإِکْرَامِ.

Admin Ehlibeyt

Admin Ehlibeyt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir