İmam Mehdi’den Nakledilen Recep Ayında 12 İmamın Türbelerinde Okuna Dua

Şeyh Tusî, Hz. Mehdi’nin (a.s) naibi Şeyh Ebu’l-Kasım Hüseyn b. Rûh’tan (r.a) şöyle nakletmiştir:

“Recep ayında ziyaretine gittiğin mukaddes haremlere girdiğinde şu ziyaret metniyle ziyaret et:

Bizi Recep ayında kendi velilerinin türbelerinde hazır eden ve onların haklarını üzerimize farz kılan Allah’a hamdolsun. Allah, seçkin Muhammed’e ve (değer ve faziletleri olduğu gibi) tanınmayan vasîlerine salât etsin. Bizi (ziyaret için) onların türbelerinde hazır ettiğin gibi, (kıyamet günü) nların varacağı yere de vardır; onların gireceği yere bizleri de götür, onların ebediyet yurdu olan (cennetteki) yerlerinden bizi uzaklaştırma. Selâm olsun size (ey Allah’ın velileri), şüphesiz ben size yönelerek ve size güvenerek kendi dilek ve hacetimi (Allah’tan) istemeye geldim. Dilek ve hacetim, ateşten kurtulmak ve ebediyet yurdunda iyilik ehli taraftarlarınızla birlikte sizlerin yanında yer almaktır.  Selâm olsun size (Allah yolunda her türlü belâ ve zorluğa gösterdiğiniz) sabırdan dolayı. Ne de güzeldir kazandığınız son yurt (cennet). Ben (Hak Teâlâ) tarafından size bırakılan ve karşılık vermek için görevlendirildiğiniz şeylerde size ümit besliyor, hacetimi sizden istiyorum. Kırık gönül sizinle düzelir; hasta sizinle şifa bulur…

Ben sizin hakikatinize inanıyor ve sözlerinize boyun eğiyorum. Hacetlerimi alarak geri dönmem hususunda, onların hükme bağlanması, imzalanması, yerine gelmesi, zorluklarının giderilmesi ve sizin yanınızdaki durumumun düzelmesi için Allah’ı sizin (hürmet ve makamınıza) ant veriyorum.

Sizi, veda eden ve hacetlerini yanınızda emanet bırakıp (yerine gelmesiniümit eden), Allah’tan tekrar size dönmeyi ve size doğru yürümekten kopmamayı dileyen birisi gibi selâmlıyorum. Allah’tan, huzurunuzdan döndüğümde beni hayır ve bereket dolu bir yere, ölünceye kadar bolluk ve rahatlık

içinde geçecek bir hayata döndürmesini, ölünce de gidişimi hayırlı bir gidiş ve yerimi ezelî nimetlerle dolu, mutlu bir hayat, daimî yiyecekler, “Rahîq“ ve “Selsebîl“ gibi hiçbir zaman bıkkınlık ve rahatsızlık getirmeyen hoş içeceklerle donatılan bir yer kılmasını istiyorum. Yeniden huzurunuza dönünceye,dönüşünüzde kurtuluşa kavuşuncaya ve kıyamet gününde safınızda haşredilinceye kadar Allah’ın rahmeti, bereketleri ve selâmları sizlerin üzerine ol sun; (tekrar) Allah’ın rahmeti, bereketleri, salâtı ve selâmları sizin üzerinize olsun. O bize yeter ve O ne güzel vekildir!

الْحَمْدُ للهِ الَّذِی أَشْهَدَنَا مَشْهَدَ أَوْلِیَائِهِ فِی رَجَبٍ وَ أَوْجَبَ عَلَیْنَا مِنْ حَقِّهِمْ مَا قَدْ وَجَبَ وَ صَلَّى اللهُ عَلَى مُحَمَّدٍ الْمُنْتَجَبِ وَ عَلَى أَوْصِیَائِهِ الْحُجُبِ اللهُمَّ فَکَمَا أَشْهَدْتَنَا مَشْهَدَهُمْ [مَشَاهِدَهُمْ‏] فَأَنْجِزْ لَنَا مَوْعِدَهُمْ وَ أَوْرِدْنَا مَوْرِدَهُمْ غَیْرَ مُحَلَّئِینَ عَنْ وِرْدٍ فِی دَارِ الْمُقَامَةِ وَ الْخُلْدِ وَ السَّلامُ عَلَیْکُمْ إِنِّی [قَدْ] قَصَدْتُکُمْ وَ اعْتَمَدْتُکُمْ بِمَسْأَلَتِی وَ حَاجَتِی وَ هِیَ فَکَاکُ رَقَبَتِی مِنَ النَّارِ وَ الْمَقَرُّ مَعَکُمْ فِی دَارِ الْقَرَارِ مَعَ شِیعَتِکُمُ الْأَبْرَارِ وَ السَّلامُ عَلَیْکُمْ بِمَا صَبَرْتُمْ فَنِعْمَ عُقْبَى الدَّارِ أَنَا سَائِلُکُمْ وَ آمِلُکُمْ فِیمَا إِلَیْکُمُ التَّفْوِیضُ وَ عَلَیْکُمُ التَّعْوِیضُ فَبِکُمْ یُجْبَرُ الْمَهِیضُ وَ یُشْفَى الْمَرِیضُ،

وَ مَا تَزْدَادُ الْأَرْحَامُ وَ مَا تَغِیضُ إِنِّی بِسِرِّکُمْ مُؤْمِنٌ [مُؤَمِّمٌ‏] وَ لِقَوْلِکُمْ مُسَلِّمٌ وَ عَلَى اللهِ بِکُمْ مُقْسِمٌ فِی رَجْعِی بِحَوَائِجِی وَ قَضَائِهَا وَ إِمْضَائِهَا وَ إِنْجَاحِهَا وَ إِبْرَاحِهَا [إِیزَاحِهَا] وَ بِشُئُونِی لَدَیْکُمْ وَ صَلاحِهَا وَ السَّلامُ عَلَیْکُمْ سَلامَ مُوَدِّعٍ وَ لَکُمْ حَوَائِجَهُ مُودِعٍ [مُودِعٌ‏] یَسْأَلُ اللهَ إِلَیْکُمُ الْمَرْجِعَ وَ سَعْیَهُ [سَعْیُهُ‏] إِلَیْکُمْ غَیْرَ [غَیْرُ] مُنْقَطِعٍ وَ أَنْ یَرْجِعَنِی مِنْ حَضْرَتِکُمْ خَیْرَ مَرْجِعٍ إِلَى جَنَابٍ مُمْرِعٍ وَ خَفْضِ عَیْشٍ مُوَسَّعٍ وَ دَعَةٍ وَ مَهَلٍ إِلَى حِینِ [خَیْرِ] الْأَجَلِ وَ خَیْرِ مَصِیرٍ وَ مَحَلٍّ فِی النَّعِیمِ الْأَزَلِ وَ الْعَیْشِ الْمُقْتَبَلِ وَ دَوَامِ الْأُکُلِ وَ شُرْبِ الرَّحِیقِ وَ السَّلْسَلِ [السَّلْسَبِیلِ‏] وَ عَلٍّ وَ نَهَلٍ لا سَأَمَ مِنْهُ وَ لا مَلَلَ وَ رَحْمَةُ اللهِ وَ بَرَکَاتُهُ وَ تَحِیَّاتُهُ عَلَیْکُمْ حَتَّى الْعَوْدِ إِلَى حَضْرَتِکُمْ وَ الْفَوْزِ فِی کَرَّتِکُمْ وَ الْحَشْرِ فِی زُمْرَتِکُمْ وَ رَحْمَةُ اللهِ وَ بَرَکَاتُهُ عَلَیْکُمْ وَ صَلَوَاتُهُ وَ تَحِیَّاتُهُ وَ هُوَ حَسْبُنَا وَ نِعْمَ الْوَکِیلُ

Kaynak: Mefatihu’l Cinan

Admin Ehlibeyt

Admin Ehlibeyt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir