Üç Ayların İkincisi Olan Şaban Ayının Fazilet ve Amelleri
Bir inanç veya bir olayı ya da önemli bir günü bir toplumun gözünde küçültme, basitleştirme veyahut kötülemenin en tehlikeli ve etkili yolu farkında olmadan konuyu topluma işlemektir. Üç ayların önemi ve bu aylarda vuku bulan önemli olaylar, Peygamberimiz ve 12 İmamın üç aylara bakışını öğrenmek onları hayat pratiğine dökmemiz için oynanan oyunlar yüzünden de biz ALEVİLERE bu mübarek ay ve günleri tanıma fırsatı hiç verilmedi. Oysa gerek Peygamberimiz ve gerekse 12 İmam Recep, Şaban ve Ramazan aylarına çok büyük önem ve değer vermişlerdir ve bu aya has olarak dua, namaz, oruç gibi ibadetler yapmışlardır.
Şaban ayı da Recep ayı gibi, oldukça fazilet ve şerefle dolu ve Resulullah’a (s.a.a) atfedilen edilen bir aydır. Efendimiz (ona ve Ehlibeyt’ine salât ve selâm olsun) bu ayda oruç tutar ve Ramazan ayının orucuna birleştirir ve şöyle buyururdu: “Şaban benim ayımdır; kim benim ayımdan bir gün oruç tutarsa, cennet ona farz olur.”
İmam Sadık’tan (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: İmam Zeynel Abidin Şaban ayı girdiği zaman ashabını ve akrabalarını toplar ve onlara şöyle buyururdu:
“Ey ashabım (dostlarım), bu ayın ne olduğunu biliyor musunuz? Bu, Şaban ayıdır. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: ‘Şaban, benim ayımdır.’ Bu ayda, Peygamberinizin sevgisini kazanmak ve Rabbinize yaklaşmak için oruç tutun; canımı elinde tutan (Allah’a) andolsun ki, babam İmam Hüseyin’in (a.s) Emirü’l Müminin Ali’den (a.s) şöyle naklettiğini duydum: Kim Şaban ayında Resulullah’a (s.a.a) olan sevgisinden dolayı ve Allah’a yakınlaş mak için oruç tutarsa, Allah onu sever, kendi ikram ve yüceliğine yakınlaştırır ve cenneti ona farz kılar.”
İmam Sadık (a.s), Emirü’l-Müminin Hz. Ali’nin (a.s) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Resulullah’ın Elçisinin (çağrısını) duyduğumdan beri Şabanın orucunu hiçbir zaman ihmal etmemişimdir. Ömür boyunca da ihmal etmeyeceğim, inşallah.”
Emirü’l-Müminin İmam Ali (a.s) yine şöyle buyurmuştur:
“İki ayı (Şaban ve Ramazan’ı) art arda oruç tutmak, Allah’tan (nasip) olan bir tövbe ve mağfirettir.”
Şaban ayında yapılması gereken birçok amel vardır kısa birkaç tanesini zikrediyoruz:
1 – Her gün yetmiş defa şu zikri okumak gerekir:
“Estağfirullahe ve etubu ileyh”
“Allah’tan bağışlanma diliyor ve O’na tövbe ediyorum”
2 – Yine her gün yetmiş defa şu zikri okumak gerekir:
“Esteğfirullahellezî lâ ilâhe illâ huve’r-Rahmânu’r-Ra-hîm, el-Heyyu’l-Kayyûmu ve etûbu ileyh”
Kendisinden başka ilâh olmayan; Rahman, Rahim, diri ve varlıkları ayakta tutan Allah’tan mağfiret diliyorum ve O’na tövbe ediyorum.
3 – Bu ayda yarım hurmayla da olsa (sadece bu miktara güç yetirenler için) sadaka vermek; bunu yapan kimsenin cesedini, Allah (cehennem) ateşine haram kılar.
4- Şaban ayı boyunca bin defa şu zikri söylemek:
“Lâ ilâhe illellahu, velâ ne’budu illâ iyyahu, muhlisîne lehu’d-dîne velev kerihe’l-muşrikûn”
“Allah’tan başka ilah yoktur. O’na dini halis kılarak sadece O’na ibadet ederiz. Kâfirler istemeseler de.”
5 -Bu ayda Muhammed (s.a.a) ve Âl-i Muhammed’e (a.s) çok salavât getirmek.
“Allahumme Sali ela Muhammed ve Âli Muhammed”
6- Şaban Ayının her perşembe günü iki rekât namaz kılarak, her rekâtında bir defa Fatiha ve yüz defa İhlâs Suresi’ni okumak. Namazı bitirdikten sonra da yüz defa Resulullah’a (s.a.a) ve Ehlibeyt’ine salâvat getirmek. Allah, bunu yapan kimsenin, dinî ve dünyevî hacetlerini yerine getirir.
Şaban’ın perşembe günlerinin orucu da müstehaptır. Bir hadiste şöyle rivayet edilmiştir:
“Şaban’ın her perşembe günü gökler süslenir ve melekler şöyle dua ederler, ‘Ey Mabudumuz, bugünü oruç tutanı bağışla ve duasını kabul et.”
Yine Nebevî bir hadiste şöyle geçer:
“Allah Şaban Ayının pazartesi ve perşembe günlerini oruç tutan kimsenin, yirmi dünyevi ve yirmi uhrevi hacetini yerine getirir.”
6 – Şaban ayının her günü öğle vakti şu duayı okumak gerekir:
Allah’ım! Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet et; onlar nübüvvetin ağacı, risaletin -layık- mekânı, meleklerin -sürekli- uğradıkları, ilmin madeni ve vahyin Ehlibeyt’idirler.
Allah’ım! Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet et; onlar derin girdaplarda yüzen -hidayet ve irfan- gemisidirler; o gemiye binen kurtulur, binmeyen ise boğulur. Onlardan öne geçen -hidayet çizgisinden- dışarıya çıkar; onlardan geriye kalanın -amelleri- yok olur. Onlardan ayrılmayan ise, onlara kavuşur.
Allah’ım! Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet et; onlar -ümmetin- sağlam kalesi, perişan ve çaresiz insanların imdatçısı, kaçanların sığınağı ve korunmak isteyenlerin koruyucusudurlar.
Allah’ım Muhammed ve Ehlibeyt’ine öyle çok rahmet et ki onları hoşnut etsin, Muhammed ve Ehlibeyt’inin hakkının eda edilmesine vesile olsun; kendi güç ve kuvvetinle ey âlemlerin Rabbi!
Allah’ım! Muhammed’e ve haklarını -ümmetin- üzerine farz kıldığın, itaat ve velayetlerini farz ettiğin tertemiz, iyi ve seçkin Ehlibeyt’ine rahmet et.
Allah’ım! Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet et. İtaatinle kalbimi şenlendir. Sana karşı yaptığım günahlarla beni rezil eyleme. Rızkını dar tuttuğun -fakir- kimselerin sıkıntısını paylaşmayı bana nasip et; zira kendi fazl u kereminden bana bolluk gösterdin; beni adaletine mazhar kıldın ve kendi gölgende beni ihya ettin.
Allah’ım! Bu ay peygamberlerinin efendisi olan Peygamberin -Muhammed-‘in ayı Şabandır. Öyle bir aydır ki onu rahmet ve rızana büründürdün.
Allah’ım! Resulullah (s.a.a), bu ayın gece ve gündüzlerinde, sonuna kadar oruç ve ibadete son derece özen gösteriyor ve bu aya değer verip tazim etmekte sana karşı alçakgönüllü olmayı yeğliyordu.
Allah’ım! Bize de bu ayda onun sünnetine uymak ve şefaatine nail olmak için yardımcı ol.
Allah’ım! Onu benim için şefaati makbul bir şefaatçi ve sana götürecek pürüzsüz bir yol karar kıl.
Allah’ım! Kıyamet gününde benden razı olduğun, günahlarıma göz yumduğun, rahmet ve rızanı benim için kesinleştirdiğin, beni ebediyet yurdu ve seçkin insanların yeri olan (cennete) yerleştirdiğin bir halde sana kavuşuncaya kadar, Peygamber’inin izinden gitmeyi bana nasip eyle!
Özgür Arapoğlu
Alevi Din Alimi
