BEDİR SAVAŞI

Bedir Savaşı, Müslümanların müşriklerle yaptığı ilk savaştır. Bedir, bir dağdır; Mekke ile Medine arasındadır. Bu savaş için, İslâm ordusu Medine’den hareket etti. Müşrikler ise, Mekke’den hareket ederek Medine üzerine geliyordu. İslâm ordusu, müşrikleri Bedir’de karşıladı. İslâm ordusunun maddî temeli Hatice Validemizin (a.s) serveti idi. Hatice Validemiz (a.s), Arap Yarımadası’nın zenginlerinden birisiydi. Resulullah’la (s.a.a) evlendikten sonra, tüm servetini Allah (c.c) yolunda, İslâm uğruna, Resulullah’ın (s.a.a) emrine sundu. Makamı nur olsun!

Fatıma Validemiz (a.s) 3,5 yaşlarında idi, çok ağlardı. Bir gün, “Baba! Annem nerededir?” diye Resulullah’a sor-du. Cebrail (a.s) nazil oldu ve şöyle dedi:

Ya Resulallah! Fatıma’yı sakinleştir. Fatıma’nın annesi Hatice, şu an, Allah’ın ona vermiş olduğu cen-net köşkünde dinlenmektedir.

Selâm olsun Hatice Validemize (a.s)! Hayırlı servetin karşılığının Allah (c.c) katındaki mükâfatı budur.

İslâm ordusunda üç yüz kişi vardı. Seksen kişi kılıçlıydı, altı kişi zırhlıydı; yetmiş deve, iki de at vardı. Müşrikler ise, dokuz yüz bin kişi arasındaydılar. Ordularında dörtyüz at vardı. Bir rivayete göre, müşrikler önceden gelip o vadiye yerleşmişlerdi ve böyece su kuyularını da işgal etmişlerdi. İslâm ordusu, o vadiye ulaştığında sadece bir su kuyusu kalmıştı. Bundan dolayı, büyük bir havuz yapılmış ve İslâm ordusu, su ihtiyacını buradan temin etmiştir. Geceleyin, Hz. Ali (a.s), müşriklerin bulunduğu kuyulardan da su temin ederek orduya getirdi.

Sabahleyin, hak ile batıl, karşı karşıya geldi. Bu savaşın neticesini, Resulullah (s.a.a), Bedir’e varınca, “Müjdeler olsun! Allah, bana kervanla Kureyş’in birini vaat etmişti. Şimdi, onların öldürülecekleri yerleri seyretmeyi ve “O topluluk yakında bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır.”[1] ayet-i kerimesini okumuşlardır. Yerden bir avuç çakıl alıp “Yüzleri kara olsun!” deyip müşriklere atmıştır. Bu çakıllar, kimlere isabet ettiyse, onların hepsi kılıçtan geçirilerek öldürüldü. Allah düşmanı Ebu Cehil de orada öldürülerek cehennemi boylamıştır. Ebu Cehil’in başının kesildiğini, Resulullah (s.a.a) haber alınca, secdeye kapanarak Allah’a (c.c) şükretti.

Böylece Resul-i Ekrem’in (s.a.a) müjdesiyle ashap büyük bir cesaretle müşriklerle savaşarak düşman ordusunu bozguna uğrattılar. Allah’ın (c.c) nusreti ile zafer Müslümanların oldu. Rivayete göre, bu savaşta, altmış müşrik öl-dürüldü; on dört Müslüman şehit düştü. İslâm Ordusu içe-risinde en genç Hz. Ali (a.s) idi. Bu savaşta, Hz. Ali (a.s), yirmi müşriği tek başına öldürdü; kırk tanesini de ashabın diğer bazı fertleri öldürdüler.


[1]– Kamer Suresi: 45

Admin Ehlibeyt

Admin Ehlibeyt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir